BOL DENEYİMLİ KARADENİZ SEYAHAT PROGRAMI (28.000 TL)
Karadeniz Yaylaları Turu masalsı yaylalarla buluşmak, damak çatlatan özel lezzetleri tatmak ve doğanın huzurlu sessizliğiyle tanışmak için benzersiz bir fırsat.
Karadeniz Yaylaları Turu Deneyimleri:
Dağların zirvesinde yer alan bir buzul gölünde yüzmek gibi sıra dışı bir deneyimimiz olacak.
Huser ve Sal Yaylalarında izleyeceğimiz gün batımlarında doğa harikası bulut denizlerine tanıklık edeceğiz.
Dünyanın en ilginç mahallelerinden birine konuk olmak için adrenalin yüklü bir teleferik yolculuğu yapacağız.
Çamlıhemşin’de konaklayacağımız ve sadece bize ait olacak tarihi konağı çok ama çok seveceksiniz.
Bir diğer sıra dışı konaklamamız da Pokut Yaylası’nda, yıllara meydan okuyan gerçek bir yayla evine misafir olacağız.
Fırtına Deresi üzerinde keyifli bir zipline deneyimimiz var programda.
Karadeniz yemeklerine doyacağımız oldukça özenli noktalar seçtik. Kimi zaman Rize Liman Lokantası’nda kimi zaman tarihi bir konakta nefis yemek molalarımız olacak.
Tüm bunlara ek olarak Yuchi’ye konuk olup cay topluyoruz, bol ikram ve güler yüzle karşılanıyoruz. Kendi topladığımız çayı da eve götürüyoruz.
UÇUŞLARIMIZ
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı-Rize:17 Mayıs 2025 Cumartesi Saat: (Uçuş 1Saat 40 Dk.)
Rize-İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı: 19 Mayıs 2025 Pazartesi Saat: (Uçuş 1 Saat 40 Dk)
KONAKLAMA:
Çamlıhemşin : Puli Mini Otel (1 gece) http://www.puliminiotel.com.tr/
Pokut Yaylası : Plato'da Mola (1 gece) http://www.platodamola.com/
PROGRAM:
1. Gün
İstanbul’dan Rize'ye Uçuş, Çamlıhemşin, Avusor Buzul Gölü, Huser Yaylası.
İstanbul’dan sabah erken saatlerde kalkacak uçağımız yaklaşık 1 saat 40 dakikalık bir uçuş sonrası Rize'ye inecek ve Karadeniz turu maceramız dolu dizgin başlayacak. İlk durağımız Çamlıhemşin’deki otelimiz. Otel deyip geçmeyin; tüm odaları bize ait olacak olan Puli Mini oteli aslında Çamlıhemşin’de, Fırtına deresi kenarında bulunan 80 yıllık eski bir konak. Hikayesi sevgili Uğur Biryol’un Gurbet Pastası kitabına ve sonrasında çekilen belgeseline bile konu olmuş. Kısa bir dinlenmeden sonra Karadeniz lezzetleriyle tanışmak için sürpriz bir lezzet noktamız var. Yemek sonrası yaylalara çıkan toprak yollarda aracımızla yol aldıktan sonra 1.5 saatlik yürüyüş bekliyor bizi. Bu yürüyüşün ödülü ise Avusor Yaylası Buzul Gölü’nün serin suları olacak. 2900 metre yükseklikte yer alan bir buzul gölünde yüzmek seyahatin unutamayacağınız deneyimlerinden biri olacak.
Sonrasında da Karadeniz’de en sevdiğimiz aktiviteyi yapmaya gidiyoruz; Huser Yaylasındaki gün batımında bulut denizini izlemeye. Akşam yemeğimizi otelde yerken bize özel hazırlanan bir menü eşliğinde Karadeniz lezzetleri ve elbette Karadeniz müziklerine doyma zamanı.
2. Gün
Zilkale, Palovit Şelalesi, Badara Yaylası, Gito Yaylası, Pokut Yaylası.
Fırtına Deresi kenarında ev reçelleriyle bezeli sabah kahvaltısındaki geyiği şimdiden açıklıyoruz; ”temiz hava bol olunca insan uykusunu alıyor”. Neyse ki bu durumu uzatmayacağız çünkü bugün yolumuz uzun.
Kahvaltımızın ardından ilk durağımız Game of Thrones’dan fırlamış olduğunu düşüneceğiniz Zilkale. Hemen ardından da pek de bilinmeyen bir yol üzerinden dağı aşıp kendimizi Palovit Şelalesi’nde bulacağız. Öğle yemeği sonrasındaki durağımız ise bizce dünyadaki en güzel yerlerden biri olan Gito Yaylası. Yemeğin üzerine dağları izlerken içeceğimiz yorgunluk kahvesinin de tadı bambaşka gelecek.
Gito Yaylasına geldiğimizde ise Badara Yaylasına da uğramadan edemezdik. Karadeniz’de her yaylanın kendine has bir manzarası var zira.
Gito’ya veda ettikten sonra bu geceki evimiz Pokut Yaylası’na ulaşacağız. Günün geri kalanı bol fotoğraf, keyifli bir akşam yemeği ve sonunda da yaylalarda bir gece ile geçecek. Bizce tüm Karadeniz yaylalarındaki en tatlı yaylı evi olan Plato’da Mola‘da konaklayacağız.
3. Gün
Pokut Yaylası, Sal Yaylası, Kendini Koruyan Mahalle, Liman Lokantası, Eve dönüş.
Bugünkü kahvaltı Karadeniz mutfağından soframıza taşınıyor. Plato’da Mola yalnızca konaklaması ile değil yemekleri ile de çok özel bir yer. Vedat Milor programlarında Karadeniz’de en beğendiği muhlamayı Plato’da Mola’da yediğini sürekli belirtiyor.
Kahvaltıdan hemen sonra sıradaki durağımız Sal Yaylası. Sevgili Erdem Akın’ın ”Hemşin Yaylaları” şarkısı eşliğinde 30 dakikalık bir orman yürüyüşü sonrası nam-ı diğer ”İneklere fısıldayan adam” Kadir abi bizi Sal Yaylası’nda bekliyor olacak. Kadir abinin dillere destan sucuk-ekmek lezzetini, yerli ırk-serbest gezen ineklerinden aldığı bol yağlı süt ile yine kendi yaptığı sütlaçları takip edecek.
Karnımız iyice doyduktan sonra biraz adrenaline gelecek sıra. Seyahatin en sevdiğimiz detaylarından bir diğerine; öğle yemeği için teleferikle Kendini Koruyan Mahalle‘ye gidiyoruz. Şimdiden söyleyelim bu büyüleyici manzaralı teleferik yolculuğunu başka bir yerde bulamayacaksınız.
Ama bu kadar adrenalin elbette yeterli değil. Fırtına Deresi üzerinde yıllara meydan okuyan taş köprülerin hemen yanında zipline yapmayı ihmal etmeyeceğiz tabi ki. Hemen sonrasında da önce Rize’de meşhur Liman Lokantası’nda son yemek molamızı vereceğiz. Yine Vedat Milor’un öve öve bitiremediği bir Karadeniz lokantası. Liman, kavurması ile meşhur ama diğer yemekleri de seyahat boyunca tattığımız lezzetler içerisinde zirveye oturacak cinsten.
Tüm bunlara ek olarak eve dönmeden Yuchi’ye konuk olup çay topluyoruz, bol ikram ve güler yüzle karşılanıyoruz. Eve dönerken heybemizde hem bol macera hem yeni anılar yeni arkadaşlıklar hem de kendi emeğimizle topladığımız çaylar olacak.
Ardından da eve dönüş için Rize Havalimanı’nın yolunu tutacağız.
Tüm seyahatlerde olduğu gibi sizleri yormamak adına sizin adınıza her türlü detayı planlıyoruz ve burada vadettiğimiz her türlü detayı gerçekleştiriyoruz. Ancak mevsim, yol durumu ve diğer sebeplerden ötürü tur planlarının, deneyimlerin ve tadımların sırasını değiştirebiliyoruz.